21 Ocak 2011 Cuma

İlk Öpücük

14 Ocak 2010 Cuma akşamı saat 19:30… Tatlı Rüya’mla alt açma masasında birbirimize oyunlar yapıyoruz. Ben her zamanki gibi onu öpüyorum, öpüyorum, öpüyorum, sonra kokluyorum, ısırıyorum, tekrar öpüyorum. Ama bu sefer bir farkla… Şeker kızım da beni öpüyor!  Evet, evet öpüyor! Önce emin olamıyorum ama başka bir şey olamaz bu… Ağzını hafif açıp yanağıma kondurduğu sulu öpücüğün ardından bir de gülücük geliyor. Kızımdan bana ilk öpücük… Prensesin öpücüğüyle prense dönüşen kurbağa gibiyim ben de sanki… Rüya büyüdükçe ben de büyüyorum. Yaptığı her yenilik beni de yeniliyor. Daha olgun, daha sabırlı, daha sevecen, daha anlayışlı birine dönüşüyorum. Ve Rüya büyüdükçe sanki daha çok “anne” oluyorum ben… Sadece doğurmak değil çünkü anne olmak. Asıl annelik boş bir kumaş parçasına sabırla oya işlemek gibi minicik bir iğneyle… Desen ortaya çıktıkça mutluluğun kat kat artıyor, gözlerindeki yorgunluk yerini en parlak ışıltılara bırakıyor.

İlk öpücük, oturma çalışmaları, eller ve ayakların keşfi, kahkahalar, kolları bacakları sallayarak gülerek sevinmeler, tanıdıkları yabancılara tercih etme, hehehuu heyuu diye şarkı söylemeler, konuşma çalışmaları… İşte altıncı ayın bitişi ve bize getirdikleri…

Koskoca altı ay geride kaldı… Daha yeni doğmuştun sen Rüya, kulağımda hala doğumdaki ilk ağlayışın… Seni bana getirdiklerinde başına ilk öpücüğü konduruşum… Şimdi sen beni öpüyorsun. Ne çabuk büyüyorsun kızım, ne güzel büyüyorsun. Beni ben yapan bir sürü güzel desen işliyorsun sen de bana farkında olmasan da… Teşekkürler tatlım, kızım olduğun için, büyürken beni de büyüttüğün için, bana yaşattığın her mutluluk için sonsuz teşekkürler…




2 yorum:

  1. Ne güzel anlatmışsınız, işte tam bu yaşanan, hissedilen. Maşallah Rüya bebişe. Hep mutlu olsun, çevresini de hep mutlu etsin. Sağlıkla kalın:)

    YanıtlaSil